Transseksüell Nedir Ne Değildir

Transseksüellik bebek doğmadan döl yatağında oluşan biyolojik bir durumdur. Bütün memelilerde ayni oluşum geçerlidir. İnsanlarda ve bütün memelilerde ilk başlangıçtaki oluşum cinsiyeti dişidir.  İlk oluşumda dişi olarak gelişilir ve 2 aydan sonra cenin hormon salgılar ve bu hormonlara bağlı olarak cinsiyeti dişi veya erkek olarak dönüşür.  O süreçte beyin cinsel yapıyı belirlemiş olur.  Bu durum bazı erkeklerde dişi cinsiyetin izi olarak kalır.  Bebeğin cinsiyeti ile beyindeki cinsiyet algısı birbiriyle çelişir.  Bu durumda erkeklerde transseksüel oluşum gelişir.

Transseksüellik ve eşcinsellik aynı değildir. Eşcinsel bireyler partner olarak kendileri gibi eşcinsel bireyleri tercih etmektedirler. Bazı istisnai durumlar olsa da büyük bir kısmı bu görüştedir. Bu kişilerin çoğu cinsiyetlerinden bir rahatsızlık duymamaktadır.

 Kendi bedenlerinden hoşnutturlar. Bedenlerinden hoşnut olmadıkları durumlarda ise eşcinsellik ile transseksüelliği ayıran nokta karşımıza çıkar. Birçok eşcinsel ve transseksüel birey gerçek kimliklerini bulma konusunda oldukça zaman harcarlar ve bununla beraber kimlik kaygısı ile savaşırlar. 

Transseksüeller bedenlerine karşı  olan reddetmeyi görmezden gelip yıllarca kendilerini eşcinsel zannedebilirler. Bu da kendini bulma yolculuğunda oldukça zedeleyici bir durum olmaktadır. Fakat, gerçek kimliğin farkına varılmasından sonra bedenleri ile alakalı değişimler için adım atmaya başlarlar. 

Bedeninin tamamından hoşnut olmayan transseksüellerin yanı sıra bir kısmı cinsel organından memnun olmadığı halde riskli bir ameliyat olduğundan bu değişimi tercih etmezler bir kısım ise cinsel organına karşı duyduğu memnuniyetten dolayı bedeninin sadece bir kısmı için değişim arzusundadır. Cinsel organından duydukları memnuniyet ya da memnuniyetsizlik ilgi duyduğu cinsiyeti de etkilemektedir.

 Nasıl mı?  Cinsel organ değişimi yaşayan ve  yaşamayan bir transseksüel erkek veya transseksüel kadın sadece karşı cinslerine  ilgi duyarak hayatlarını sürdürebilir ya da hemcinslerine de ilgi duyup duygusal veya cinsel birliktelik yaşayabilirler. Yani bir transseksüel birey sadece kadınlar ile ya da sadece erkekler ile birlikte olur diye bir kesin yargıda bulunamayız.Kişinin duygusal   yönü bu tercihinde oldukça etkili olmaktadır.

Transseksüellik Bir Ruhsal Hastalık Mıdır?

Transseksüellik kesinlikle bir ruhsal hastalık değildir.  Önceki yıllarda birçok psikiyatrist ve psikolog bunu bir hastalık olarak kabul edip ve bunun için tedavi etmeye çalıştılar ve tedavi yolları araştırdılar.  Ancak bu bir ruhsal hastalık değildir ve hastalık olmadığından ötürü tedavi gerektiren bir durum da söz konusu değildir. Hatta birçok transseksüelin ruhsal olarak diğer sağlıklı insanlar kadar dengeli oldukları bilinmektedir.

Şunu söylemek gerekir ki transseksüellikte kesinlikle kadın olmak isteyen bir erkek veya erkek olmak isteyen bir kadından ibaret değildir.Biyolojik cinsiyet anne karnında şekillendiğinden transseksüellik sonradan tercih edilecek bir durum değildir.Transseksüellik bir yönelimdir.Tıpkı heteroseksüel insanlar gibi hayatlarını sürdürebilmektedirler.